3 Temmuz 2011 Pazar

Daha da konuşuyoruz

Bugün öğleden sonra Gölet e gittik. Kızım göldeki ördekleri görüp,' 'vak vak , vak vak'' diye
heyecan içinde bağrıştı.
Koşturdu. Bizi bırakıp, bırakıp, başka insanların arasına daldı. Her zaman ki gibi.
Yine Hamza Kaan ne dediyse ,ne yaptıysa güldü.
Hamza Kaan annesinden Duru gibi bir kardeş istedi. Aslında erkek olsun istiyormuş ama
Duru gibi olsunmuş. Sevimli olsun, etrafımda pervane olsun istiyor sanırım.
Dönerken yorgunluktan baygın düşüp, arabada uyudu bizim ufaklık.
Evde de devam etsin uyumaya, biz de biraz iş yapalım derken, uyandı tabii :)
'Anne-baba'' diye diye bizi yine sandık başına sürükledi.Bu akşam ;
'Senin adın ne? Duru'' çalışması yaptırdım veee Sonuç:
'Senin adın ne?' diye sorunca utanıp, gülerek ''Duuu'' diyor.
O sandığın başında neler neler konuşuyor. Anladığım kadarıyla;
'Lay yabıyodu Duu''
'Memesi düşüodu'' (memeyi yere atıp)
Otuu'' (biz ayağa kalkıp, oradan uzaklaşmaya meyledince)
Galk'' (biz salonda otururken, bizi istediği yere götürmek için, yada sandıkta onun yanına 
oturunca. Eee hanım onun tepesinde yalnız olmak istiyor)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder