30 Ocak 2018 Salı

Ben de Bir Lulu'yum


  Bugün Ayşe'nin Kozası bloğunda bir yazı okudum. ''Ev Köpeği '' başlıklı .Onca eğitim almasına rağmen patlayıcıları koklamayı reddeden Lulu isimli köpeğin CIA tarafından işten çıkarılması konusunda yazılmış.
  Sevgili Ayşe çok güzel bir bağlantı kurmuş BBC de yayınlanan bu haberi okuduğunda. Hislerime tercüman olmuş. Ben bu yazıyı bireysel olarak okusaydım kuvvetle muhtemel bu bağlantıyı kuramayacaktım.
 Konuyla ilgili hislerimi de şu şekilde özetleyebilirim sanırım.
 38 yaşıma geldim. Tam olarak ne olmak istediğimi ben bulamadım şahsen. 2 yıl kadar evde oturdum çünkü ilk çocuktaki vicdan azabından kurtulmalı ve ikinci çocuğuma kendim bakmalıydım bir süre. Evdeki ilk sene fena geçmedi ama ikinci sene çok sorguladım hayatı. Yıllardır istediğim şey buydu ama işte elde edince de mutlu olamamıştım. Sonra iş arayışlarına başladım, girişimci olup, esnek çalışma saatleri ile bir şeyler yapmak istedim. O kadar düşündüm o kadar düşündüm ki zaman zaman beynim yanıyor gibi hissettim. Sonunda kaldığım noktaya geri dönüp, yıllarca çalışıp tecrübe edindiğim işime geri döndüm. Yaklaşık bir buçuk yıldır yeniden çalışıyorum ve yine devrelerimi yakmaya başladım gibi. Şimdi eskisi kadar hevesli değilim evde oturmaya, çünkü o süreci ne kadar sancılı geçirdiğimi henüz unutmadım ama burada olmak da mutlu etmiyor beni. Seçim yapamıyorum. Zamanımı ne için geçirmek istiyorum neyi değiştirmeliyim vs vs.. Off cümlenin sonu yok, bağlayamayacağım galiba . Hislerimiz karşılıklıdır eminim bir çoğumuzun.
 Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder