30 Mayıs 2011 Pazartesi

Küçük kızımın büyük çilesi: Dişler

Hafta sonu final sınavlarım vardı.
Duru yu yine anneme bıraktık. Cumartesi bayağı iş çıkış saatinde aldık .
Ben cumartesi sınavından sonra Pazar günkü sınavlara çalıştım evde.
Pazar sınavdan hemen sonra aldık annemden .Parka falan çıkaralım diye.
Allah ım !!! Deliriyor sokağa çıkınca .Bir o yana bir bu yana…
Parkta desen ,kendinden büyük çocukların oynayabileceği oyuncaklara çıkıyor.
Ezilecek aralarında haberi yok.
Çimlerde koşsun diye bırakıyorum. Çöp tenekelerini ellemeye çalışıyor.
Öldüm yorgunluktan.
Özlem de Seferihisar a annesine gitmiş, dönüşte parka gelecekti.
Özlem nooolur biz sana gelelim, ben parkta daha fazla kalmaya dayanamayacağım,
sanırım yığılıcam şimdi yere dedim.
Ona gittik, orada da kedileri kuyruğundan yakalamaya çalıştı. Bir huzur vermedi hayvanlara.
Ama çoook eğlendi, çok yoruldu.
Banyo yaptık, yatırdık.
Geceleri ,daha doğrusu uyku saatlerinde çok ağlıyor.
Sanırım dişler o saatlerde çok zorluyor onu.
Calgel sürmek için parmağa takılan diş fırçalarını kullanıyorum ben.
Diğer türlü parmağımı ısırıyor, çok canımı acıtıyor.
Üst sol dişine bir değdirdim, onu. Nasıl sıçradı yerinden ,nasıl ağladı.
Tıkanıyor zannettim. Uzun süre susmadı.
Çok acıyor canı kıyamam. Geceleri de ağlayarak uyanıyor.
Ama yapacak bir şey yok, bu dişler çıkana kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder