30 Nisan 2018 Pazartesi

23 Nisan ,Çocuklar ve Son Durumlar

  23. Nisan hakkında yazamadım burada. Bu yıl gösteriye Arda ile birlikte gittik. İstedim ki okul görsün, ana okuluna giden çocukların gösterilerini izlesin, zaten gitmeyi çok istediği okula olan isteği iyice artsın. Böylece okula başlamak için önündeki tek engel olan tuvalet alışkanlığını kazansın. Bugüne dek başarılı olabilmiş değiliz. Üstelik birbirimizi üzmek dışında bir kazancımız da yok.
  Neyse Duru ve sınıfı bu yıl Giresun yöresi halk oyunlarını oynadılar. Güzel bir gösteriydi. Duru yine üzülecek bir şey buldu ve başkasının yaptığı bir hata için ''rezil olduk'' dedi ve bu huyuyla annesine ne kadar benzediğini kanıtlamış oldu. Başkalarının hatalarından sorumlu hissetmek çok büyük bir yük . Umarım bu huyundan kurtulabilir.
 Öyleyse şuraya güzel bir kaç foto ekleyeyim de hatıramız tam olsun.




Birikmiş Challenge Yazıları 16-17-18/52

Hayatımda ilk kez bir challange a başladım ve pek başarılı olduğum söylenemez. İtiraf etmeliyim ki çok sıkıldım. Anlamsız gelmeye başladı bu sorular . Ama başladım bir  kere ...
16.Hafta ---- Daha az yapsam dediğim 5 şey ...
  1- Hayıflanmak yerine eyleme geçsem ve başladığım bu eylemi sonuna kadar götürsem. Şikayetçi olduğum konularda çok radikal kararlar alıp, harekete geçemememi sevmiyorum. Bir şekilde gaza gelip, harekete geçtiğimde ise ilk tökezlemede peşini bırakıp, '' ben beceremiyorum bu işi'' diyorum. Bu da bir çeşit tembellik işte.
  2-  Kendimi olduğum gibi kabul etsem ve sürekli eksiklerimi sıralamasam. Bu da 1. ile benzerlik gösteren ve çok daha az yapmam gereken bir özelliğim.
  3- Daha az kötümser olsam. Modumu yükseltip, herkese neşe saçtığım ve ortalıkta kendim dahil herkesin psikoloğu gibi dolaştığım günler artsa, artsa ve hiç bitmese ...
  4- Daha az tatlı yada abur cubur yesem .Artık sağlıklı beslenmeye karar verdim deyip, irademe hakim olamamak sinir bozucu oluyor.
  5- Daha az eleştirsem. Bazen Sinan ı bazen çocukları aşırı eleştiriyorum. Sinan ı eleştirdiğimde ,değiştiremeyeceğim için çok ısrarcı olmuyorum. Çünkü kazanılmış bazı alışkanlıklarını değiştirmeyeceğimden eminim ama çocukları doğru yöne kanalize edebilirim diye düşünüyorum ve sanırım gereğinden fazla müdahaleci oluyorum.


17.hafta --- Kendimle ilgili sevdiğim şeyler ...
  1- Alışveriş yapmayı sevmiyorum . Gerekmedikçe bir şey almaktan hoşlanmıyorum. Bu huyumla da gerçekten gurur duyuyorum.
  2- Kuaföre gitmeyi sevmiyorum . Özellikle katılmam gereken bir organizasyon yoksa yılda max. 2 kez gidiyorum kuaföre hatta bazı senelerde 1 kez kışa girerken gidip, kestiriyorum o kadar.
  3- Modum çok sık düşüyor ama sonra bir şekilde kaldırıyorum kendimi ayağa . Bu benim manik -depresif bir insan olduğumu kanıtlar ama yine kendi kendimi motive edebiliyor olmam güzel sanki.
  Başka da sevdiğim bir özelliğim yok galiba . Kitap okumayı severim , magazin peşinde koşmaktansa hep bir eğitici aktivite veya program peşinde olurum. Bunlar da sevdiğim özellikler ama
bir önceki haftanın konusundaki, daha az yapsam dediğim şeyler o kadar ağır basıyor ki, kendimi sevmek yerine yermeyi tercih ediyorum galiba hayatımda.


 18.hafta ---Heyecanlandığım bir şeyler ...
   Bu soruyu nasıl cevaplayacağımı bilemedim. Bol adrenalin falan değil kesinlikle . Bu tarz şeyler heyecanlandırır elbette ama buradaki sorunun olumlu yani isteyeceğim bir heyecan olarak sorulduğunu sanıyorum. O nedenle de tatile çıkmak ,yeni yerler görmek , güzel bir konsere gitmek gibi gezi ağırlıklı konular beni heyecanlandırır .

10 Nisan 2018 Salı

Şu Anda Ne Giyiyorum ? 15/52

Çok nadir olarak etek giyerim ben ve bugün o nadir günlerden biri.
Üzerimde yeşil pliseli bir etek ve üzerimde de aynı yeşilden beyaz çizgili bir tshirt var.
Bu sorunun amacını bilemedim hiç ama madem başladık bir işe tarihe böyle gereksiz bir not düşebiliriz.

Saklambaç


 

Dün akşam Sinan la Arda saklambaç oynuyorlar.

Sinan yummuş,sayıyor.

Arda : Nereye saklansaaam, nereye saklansaaam ?

           Babaaa nereye saklanayım?

Sinan : Mutfağa saklan .

Arda : Tamam deyip, mutfağa saklandı.

Sonra Sinan aramaya başladı.

Sinan : Arda nereye saklandııı ? Duru’nun odasına mı saklandı acaba ?

Arda : Hayııır . Burdayım.

Sonra çıkıp, sobe sobe sobe diye bağırıyor.

Veee bunun adına da saklambaç diyor.

Komik çocuk yaa .

 

Akılda Kalan Bir Rüyam 14/52

Bu tarz bir rüyam vardır elbet yani gördüğüm günlerde beni pek çok etkileyen ama şu an aynı etkiyi vermiyor ki hatırlayamıyorum.
 Çocukken yani en fazla 7-8 yaşlarındayken sürekli gördüğüm ve beni çok heyecanlandıran aslında korkutan bir rüyam vardı. Hep çok gergin uyanırdım. Şimdi düşününce mantığını çok anlayamasam da bir uzay aracı vardı ,uçan daire gibi bir şey. Onu çalıştırmak için de içine sürekli çiğneyip sakız atmamız gerekiyordu. O yüzden rüyamda çılgınca bir hızda sakız çiğniyor ve bir şekilde araca yakıt
olarak atıyordum. Günlerce art arda aynı rüyayı gördüm. Rüyalarda çok da mantık aramamam lazım belki ama bu rüyanın kesinlikle bir anlamı ,bir şeylerle bir bağlantısı vardı.