Geceleri 2 kez kalkıyor. |
Bir saat 1.00-1.30 arası |
Bir de 4.00-4.30 arası |
Zaten termosa mama için kaynar su, başka bir sürahiye de kaynatılıp soğutulmuş su koyuyorum. |
Biberonların içine de mamayı toz olarak koyuyorum. |
Ağladığında hemen mutfağa koşup, sulandırıyorum. |
Gece altını açmıyorum. |
Annem söyledi bana. |
Yatarken değiştiriyorum, bir de sabah işe giderken ya ben , |
Yada uyuyorsa ,uyandırmamak için ben çıktıktan sonra Sinan değiştiriyor. |
Gece ilk zamanlar Sinan soba yakıyordu odada. |
Ben de sadece battaniye örtüyordum. |
Sonra şu soba işine bir son verelim dedim. |
Şimdi yorgan örtüyorum. |
Üzerinde kolsuz bodysi var, atlet niyetine, üzerinde de uzun kollu bir penye üst var. |
Üzerine yorganın nevresimi buz gibi üşütmesin diye, penye battaniye ve bebek yorganı |
örtüyorum. |
Üstünü tamamen açmıyor. Kollarını dışarı çıkarıyor sadece. |
Ama ben kendim ile kontrol ediyorum. |
Ben de atlet ve uzun kollu penye tshirtle yatıyorum. |
Ve üzerime de yorgan ve battaniye örtüyorum. |
Hatta ben kollarımı dışarı da çıkarmam yatarken. |
Aslında battaniye fazla bu mevsimde ama, |
Sinan ı da başka türlü yatıramıyoruz. |
Mecburen böyle idare ediyoruz. |
29 Kasım 2010 Pazartesi
Kasım ayı genel durumumuz
17 Kasım 2010 Çarşamba
Bir yorucu bayram işte
Pazartesi gecesi yola çıkınca ancak Salı günü yani bayramın 1.günü eve vardık , |
ve akşama kadar yattık, yorgunluktan. |
Biz de anneanneye, babaanneye bayramın 2. günü gidebildik. |
Ve aynı akşam Ankara dan yatılı misafirlerimiz geldi. |
Koştura koştura hazırlanınca da her zaman yaptığımız o güzel yemekler biraz garip oldu. Neyse :) |
Benim güzel kızım pembe kadife bir elbise giydi bayramın ilk gününde. |
Akşam Özgür-Fatma ve Mert Efe de geldi ,ortak arkadaşlarımız oldukları için. |
Duru çok fena. Zavallı Mert Efe nin eline aldığı her oyuncağı hemen çekip alıyor. |
Her oyuncak için bu böyle devam ediyor. |
13 Kasım 2010 Cumartesi
Karabük e gidiyoruz biz
Bu akşam Karabük e gitmek üzere yola çıkıyoruz. |
Gerçi Meltem bayram için İzmir e gelecek ama biz hem gidip, evini görmek, |
hem de buradan onun eşyalarını götürmek istedik. |
Duru ile uzun yolculuk zor olacak ama gece yolculuğu yaparak bu durumu egale etmeye |
çalışıyoruz. |
Sütünü içip, uyursa yolda, sorun çıkmadan oraya ulaşabiliriz. |
Gündüz koltukta oturtmak çok zor. Ne kucakta ne koltukta durmuyor, kucaktan inip, yürümeye çabalamak istiyor. |
Ana kucağını değiştirdik ve oto koltuğu taktık. |
Çünkü Duru debelene debelene yerinden oynatmış onu. |
Sinan bir gün anneme giderken bir bakmış, Duru koltuğu ile birlikte yan duruyor. |
Sinan bir eliyle koltuğu tutmuş bir eliyle araba kullanmış. |
Duru Hn ın yeni oto koltuğundaki fotoğrafını görünce şaşkınlığını anlayabiliyoruz hemen. |
Yolculuk iyiydi. |
Gece yolculuğu olduğu için Duru uyudu. Sadece mama için uyandı aralarda. |
Karabük te çok yorulduk. |
Bu sabah vardık. Öğleye kadar uyuduk. |
Cts –Pazar Meltem in eşyalarını alıp, kurmak ve yerleştirmekle geçti. |
Sinan yorgunluktan öldü. |
Pazar gecesi çıkacaktık yola ama gezemediğimiz için o gece de kaldık. |
Pazartesi Safranbolu yu gezdik. |
Hava çok güzeldi Allah tan . |
Bir ceketle gezebildi, minik kuzum… |
Safranbolu da kahvaltı yaptığımız yerde minik kızım mama sandalyesine oturup, |
önüne koyduğumuz ekmek kırıklarını yedi. |
Fotoğraflar çekildik hem kahvaltı masasında hem de oranın bahçesinde . |
Duru cuğuma ayakkabı da giydirseydim, |
daha iyi çıkacakmış fotoğraflar ama artık bu da böyle bir hatıra işte ne yapalım? |
Safranbolu da bir mağarayı gezdik kızımla. Bulak Mencilis Mağarası. |
Nasıl cesaret ettik o uzun merdivenleri kucağında çocukla çıkmayı bilmiyorum. |
Ama yaptık ve iyi ki de yapmışız. Çok güzel fotoğraflar çekildik, Safranbolu nun türlü yerlerinde. |
Kızım ilk uzun yolculuğunu başarı ile tamamladı. Çok şükür :) |
6 Kasım 2010 Cumartesi
Duru ile gezmeye çalışmak
Bugün Duru yla Pınar ın bebeği Masal ın bebek mevlüdüne gittik. |
Akşam Manisa dan arkadaşımız misafirimiz olacağı için annem Cuma dan geldi. |
Kız gelecek diye sabah 6.30 da kalktım |
Mutfağa daldım |
Annemi Cuma dan çağırdım ki sabah Duru yu tutsun diye |
O Duru yu tutarken ben mutfaktaydım, Sinan da evi toparladı |
Koştur koştur, toz al, banyoyu yıka, lavaboları fırçala. |
Fön çek, giyin, çocuğu giydir evden çık. |
Oradan çık koşarak eve gel. |
Börek yap. |
Duru bugün mavi elbisesini ve taşlı-pullu bolerosunu giydi. |
Minik kuzu tam mevlüt ün ortasında |
Burada ifade edemediğim, ama dudaklarının arasında tükürükler saçtığı gürültülü bir ses çıkardı. |
Pııırffff,pırrfff gibi bir ses. |
Herkes gülmemek için zor tuttu kendini. |
Salondan nasıl çıkaracağımı bilemedim. |
Yeni öğrendi bunu. |
Sıkılıp, sinirlendiğinde yapıyor. |
Dudaklarını öne uzatıp, böyle ses çıkarıyor. |
Mevlüt sonrasında benim minik kızım dolmalardan yedi iştahla. |
Bu arada eve kızla birlikte girdim, yolda buluştuk |
Özgür ve Fatma da geldi akşam |
Duru ve Mert Efe nin bol bol fotoğrafı var o güne dair. |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)