21 Temmuz 2013 Pazar

Kuduruk Duru

Pazar akşamı da Sinan ın iş yerinden Metin Abi lere iftara davetliydik.
Bir gün önceki olgun çocuktan eser yoktu.
Deli etti bizi, sürekli koltuk tepelerinde ,kenarlarında gezerek.
‘’Duru otur ,ortada çaylar var, sakin ol’’ demekten helak olduk.
Ben bir ara mutfakta kadına yardımcı olurken bombayı patlatmış.
Metin Abi ye;
‘’Hadi sen tshirtünü çıkar ben de çıkarayım çıplakçılık oynayalım’’ demiş.
Sinan delirmiş.
‘’Ne yapıyorsun sen? Kapat çabuk tshirtünü’’ diye bağırmış.
Çünkü bizimki tshirtün göbeğini açmış.
Yani anlayacağınız dün saçmalamanın doruklarındaydı.
Gören de biz evde sürekli çıplak geziyoruz zanneder.
Gerçi Duru hava çok sıcak olduğu için bunalınca atletini çıkarıyor üstünden ama
Öyle çıplakçılık tabiri de kullandığımız bir tabir değil hani.
Bizi çok üzdüğünü sakin sakin anlatmaya çalıştığımızda;
''Duru cum  bizi çok üzüyorsun lütfen biraz sakin otur.''
''Üzülme annem,ben evde sizi mutlulandırırım.''

20 Temmuz 2013 Cumartesi

Hayat paylaşınca güzel

Biz cumartesi   İnciraltı na gittik, akşam iftar saati 
Gonca larla buluştuk.
Yemek yedik, çocuklar biraz parkta takıldı.
Bizimki yine kendini zorla davet ettirdi.
‘’Gonca Teyze ben size gelebilir miyim’’ dedi.
Çayın tadı damağımızda kalmıştı zaten,
Evleri de yakın diye oraya gittik.
Özgür buram buram2 yaş sendromu yaşıyor.
Sinirlenince kafasını yerlere vuruyor ve sinir krizleri geçiriyor.
Duru eline hangi oyuncağı alsa ,ağlamaya başlıyor.
Bütün bunlara rağmen bizimki çok ama çok olgun davrandı.
Yine klasik ‘’hayat paylaşınca güzel’’ temalı seminerini verdi çocuğa.
‘’Ama Özgür cüm paylaşmalısın, hayat paylaşınca güzel’’ vs vs…
En son bir ara ;
’’Ama ben neyle oynayacağım peki?’’ diye küçücük bir tepki gösterdi.

19 Temmuz 2013 Cuma

Zıpır Duru

Çocuk zıpırlıktan kaynıyor.
Cuma akşamı tv sehpasının önünde döndü döndü,
Ben mutfakta süt hazırlıyordum.
Annem de ‘’dur kızım, düşersin kızım’’ deyip duruyor.
Sonunda düştü, kafayı sehpanın sivri köşesine vurdu.
Resmen nokta şeklinde bir göçük oluştu.
Yırttı kendini. Buz koyduk ,kanadı vs.
2cm daha yukarıya denk gelse kaşına gelecekti.
Tam susturdum, Sinan geldi İstanbul dan.
Ona bir naz bir naz,
Başa sardı.
Amaaaa bütün bunları yaşayan bir çocuktan biraz sakinlik beklersin değil mi?
Hayır, tabi ki mümkün değil.
Cumartesi günü banyoda ,sifonun üstüne oturmuş, ayaklarını da lavaboya doğru uzatmış halde buldum.
Deliriyordum.
Sonra bağırınca bağırdı oluyor.

Duru,Can ve klasik erkek davranışları

''Bahar Hn ın mailinden alıntı…''
Can hemen dudaklarını buzdu ağlamaya ramak kalmış bi tavırla
Ama olmaz anne bizim okula gelmesi lazım dedi.
Neden Can dedim ? Olmaz anne o okulda yalnız kalır korkar dedi :)
Bizim okula gelirse ben varım korkmaz dedi :)
***Demek ki erkeklerin koruma kollama güdüsü genetik :)
Can ın Duru yu bu kadar sevdiğini bilmiyordum.
AKD ile görüşürken bizi Burcu Hn la konuşurken gördü.
Merdiven in trabzanlarının arasından bir süre seyretmiş, ben farkettim ;
-Aaa Can merhaba dedim.
koşa koşa yukarı çıktı.
-Duru nun annesi gelmiş, Duru nun annesi gelmiş...diye en az 5 kere söyledi.
Sesi aşağıya kadar geldi.
Burcu Hn a da biz gitmeden önce bahsetmiş, bugün Duru gelecek benim arkadaşım falan diye.
çok şaşırdım hakikaten.
Tabii aynı okulda olmaları güzel olurdu.
Ama işte olmayınca da olmuyor.
Haklısınız ,bazı alışkanlıklar kesinlikle genetik.
Erkek ve kadın bu kadar net farklılar.
Mesela Duru ,Mert Efe ye bir şey anlatıyordu bir keresinde
konuyu hatırlamıyorum.
Duru o cevap vermedikçe en az 3 kez daha sordu.
En sonunda Mert Efe hiç kendi oyununu bozmadan,
''Hııı çok güzel''
diye cevap verdi.
İşte ömür boyu bu böyle olacak.
Kadınlar anlatacak, anlatacak.
Konu ne kadar önemli olursa olsun, erkekler hııı diyecekler.
Bu arada benim içimde bir sıkıntı mı desem, gerginlik mi, tedirginlik mi
nasıl olacak?
Hata mı yaptım, bu kadar uzağa gönderirken.
O kadar uzun yola servisle nasıl gidecek?
Biliyorum bir tek o değil ,ama ne bileyim işte ilk olacak ya ,o yüzden herhalde çok tedirginim.
Bir de malum ben araba kullanamıyorum ya
oraya taksi ile gitmekten başka şansımız yok ,herhangi bir durumda.
amaan işte
bu işi çözemedim bir türlü, korkuyorum, araba kullanma konusunda kelimenin tek anlamıyla hissettiğim bu:
Korku
Kısmet artık
Umarım her şey normal bir şekilde hallolur.

18 Temmuz 2013 Perşembe

İlkokul araştırması ve kafayı iyice yediğimin kanıtı

Ben ilkokul için yaptığım araştırmalardan sonra misak ı milli ve hakimiyeti milliye diyordum.
Bu son 4+4+4 değişikliği ile artık bunlardan hakimiyeti milliye ilkokul, misak ı milli ortaokul olmuş.
Ama adres dolayısıyla   Hakimiyeti Milliye yi bitiren, otomatik olarak Misakı Milliye geçiyormuş.
Bu iki okul o benim yaptığım listelerde özel okullardan sonra ,bize semt olarak uyan en iyi okullar.
Diğer iyiler alakasız ilçelerde (Aliağa ,Gaziemir vs)
Aynı ayarda okullar olduktan sonra bunları tercih ederim.
Ben çok uzak ,çocuk servisle oralara gitmesin diye başka okul arayışlarına da giriyordum.
Ama 3,5 yaşındaki çocuğumu servisle dünyanın bir ucuna gönderiyorsam,2 sene sonra hayli hayli gönderebilirim.
Tek sorun adrese dayalı kayıt sistemi sorunu.
onun için de bahar paralı bizim eve naklettirirsiniz kendinizi dedi.
Serviste ihracata yeni başlayan bir kadınla konuşuyorduk.
Onun oğlu şimdi ortaokulmuş ve bu iki okulda devam ediyormuş.
Zamanında Hakimiyeti Milliye ye yazdırırken Şirinyer de oturuyorlarmış.
Oradan gidiyormuş çocuk Güzelyalı ya.
Şimdi de Olimpiyat Köyü nde oturuyorlar.
Yani hala okuluna oldukça uzak çocuk.
Bunun nakil işi için bir hileli yol bulmak lazım.
İşte ''eşim iyi bir iş teklifi nedeniyle Adıyaman da çalışacak, ben de çocuklat ek başıma yaşamamak için
teyzemin, dayımın vs vs nin yanına yerleşeceğim, çünkü okul çıkışında çocuğumu onlar karşılayacaklar''
deyip nakil yaptırabilirim, diye düşündüm dün gece yine sahurda :)
Belki üzerine bir fatura alman gerekiyormuş.
Su veya telefon faturalarını üstüme alırım diye düşündüm.
Hatta 2015 te kayıt olacakları için önümüzdeki yıl ortasında nakil yapayım da okul yüzünden olduğu çok  
çakılmasın dedim.
Yani dün gece neredeyse hiç uyumadım yine.
Akşamı nasıl edeceğim bilmiyorum.

17 Temmuz 2013 Çarşamba

Anaokulu araştırması

Bugün Sinan ve ben işten izin alıp, tam gün Duru ya okul araştırdık. 
1-Kurdele Anaokulu : (eve yürüme mesafesinde-özel) kötü ,yoruma gerek yok. yarım gün 250 , tam gün 450tl.
 
2-Refet Bele : ( annemin oradaki -devlet) bu sene 2010 luları almıyorlarmış.
Zaten 2008 ve 2009 kontenjanları da dolmuş.
 
3-Zübeyde Hanım Anaokulu :(şoförler lokalinin oradaki-devlet) Kontenjanları dolmuş. Bizi yedeğe yazdılar,
gelmeyen veya bırakan olursa Eylül sonuna kadar arayabilirlermiş)
 
4-İkinci Yuvamız : (Hıfsızsıhha daki- özel) :yarım gün 550tl , tam gün 620tl ,servis hariç
okul genel olarak güzel (ben beğendim, Sinan ın havasız olması ve kız erkek tuvaletlerinin açık ve karışık olması
ile ilgili memnuniyetsizliği var.) Ayrıca1tl bile pazarlık yapamayız dediler.
5-AKD :(neresi olduğunu biliyorsunuz sanırım:) uzun yarım gün 650tl , tam gün 750tl ,servis hariç (servis 3km ye kadar 150tl , sonrası 200tl)
Biz bütçemizin 500tl olduğunu söyledik .Burcu Hn, normal yarım gün 500tl olur ama servis hariç dedi.
 
6-Duatepe Anaokulu : (Karataş ta-devlet ) yarım gün 110tl + servis (servis ile ilgili rakam belli değil.
Ağustos un 15 inden sonra servis şirketi ile veliler kendileri anlaşacakmış.)
Ben AKD den aldığım bilgiye dayanarak servis in 200-250tl olacağını düşünüyorum.
SONUÇ: Duatepe Anaokulu na yazdırdık.
Sabahçı-yarım gün (tam gün ve öğlenci yarım gün kontenjanları doluymuş ama zaten ben sabahçı istiyordum)
AKD ye bile uzak derken daha da uzağına yazdırdık.
Okul olarak çok içimize sindi.
2009 yılına kadar ilkokul olarak hizmet veriyormuş .O yıldan itibaren komple anaokulu olmuş.
Montessori eğitimleri var. Slovakya ve İsveç ile ortak çalışıyorlarmış bu konuda.
Yani bir devlet okulu için artıları olan bir okul.
Sinan aydınlık ve büyük olmasını çok sevdi.
Eskiden ilkokul olduğu için ,içinde tiyatro salonları var.
Zaman zaman projeksiyon cihazı ile o sahnede film izletiyorlarmış.
Beni tek ürküten servis.
Yol çok uzun olacağı için biraz tereddütlüyüm.
İnşallah kolay atlatırız.
10 Eylül de başlayacak.
O tarihte 1 hafta ben de izin alayım diyorum.
İzin verilerse ,hangi güzergahı kullandıklarından ve ne kadar dolaştıklarından emin olmak için
ilk 2 gün servisi ben de kullanayım diyorum.
Ama mantıklı mı bilmiyorum.
Sonra her gün sen de gel der mi? Yada servis izin verir mi?
Bu arada bizim çocuklar daha 2 yıl gidecekler bu okullara değil mi?
Dün dolaştığımız tüm okullar sanki daha 3 sene anaokuluna gideceklermiş gibi konuşuyorlar.
Ama ben dün gece sahurdan sonra :) kafam takıldı bir ay hesaplaması yaptım.
eğer bizimkiler;
bana göre daha 2 yıl anaokuluna gidecekler ve 2015 eylül de başlarlarsa : 68 aylık olacaklar.
bu insanların söylediği gibi daha 3 yıl anaokuluna gidecekler ve 2016eylül de başlarlarsa : 80 aylık olacaklar.
Kafam çok karıştı.
birkaç done daha ;
bizim güruh bu sene ilk okula başlıyor ve ayları şöyle ;
Simay (haziran 2007 ) : 75aylık
Deniz (ağustos 2007 ) : 73 aylık
Demet - mert (ekim 2007) : 71 aylık
Eren (kasım 2007) : 70 aylık
E bu durumda bizim 3 yıl daha anaokuluna göndermemiz çocukların ilkokula çok geç başlamasına neden olacak.
Kaldı ki devlet 60-66 ay arası opsiyonlu , 66 aydan sonra zorunlu demişti diye hatırlıyorum.